Dikkat çeken tespitler/tanımlar:
s.15-16. 1921 Anayasası’nın kapsayıcılığı. 1961 Anayasası’ndaki bürokratik kurumların ortaya konulması ve 1982 Anayasası’nın anti-demokratik yapısının ifade edilmesi.
s. 17. “Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak”. Bu, Türkiye’nin demokrasiz cumhuriyet olduğunun ikrarı.
s. 37. Kadına şiddeti önleme hususunda uluslararası sözleşme ve ulusal mevzuatından uygulanmasından bahsediliyor. Bunu İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanacağı şeklinde yorumlamak pekala mümkün. Partilerarası uzlaşmayı engellemesi ve buna benzer çekincelerden ötürü sözleşme ismi zikredilmemiş olabilir. Yine de bu görüşümün bir hukukçunun görüşü ile desteklenmesi/çürütülmesi yerinde olur.
Kürt Sorunu’na dair özel bir hüküm/açılım/tespit bulunmamakta. Demokratik haklar doğrultusunda bu sorunun aşılabileceğini umut ediyor olsalar gerek ve bu metindeki en büyük eksikliklerden birisi.
Alevilik inancına dair düzenlemeler de inanç özgürlüğü kapsamında geçiştirilmişe benzer. Cemevlerine statü gibi bir hususa rastlamadım. Bu da büyük bir eksiklik zira örneğin cemevlerinin ibadethane olarak hüküme bağlanma ve yapısallaştırma aşamasında bunun taahhüt edilmemiş bir husus olduğu pekala ileri sürülebilir.
Yargı alanında ise burjuva demokratik anlamda mevcut duruma göre daha ileri düzenlemeler var. Kadın hakları ve sözleşmeler, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, seçim barajının düşürülmesi, siyasi partilere hazine yardımının daha kapsayıcı bir şekilde dağıtılması gibi. Amacım çok eleştirel bir yazı olmadığı ve okuyanın kendi muhakemesi esas olduğu için bazı başlıkları da (hükümleri de) yazıp bitiriyorum.
Bazı hükümler
Kadın-erkek eşitliğine yönelik düzenlemeler yapılacak. Kadına şiddet konusunda Uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat uygulanacak.
Seçim barajı yüzde 3 olacak.
Milletvekili seçimlerinde yüzde 1 oy olan bir parti, Hazine yardımı alacak.
Temel hak ve özgürlüklere dair kanun hükmünde kararname düzenlenemeyecek.
Cumhurbaşkanı’nın veto yetkisi kaldırılacak; geri gönderme yetkisi korunacak.
Cumhurbaşkanı 7 yıl görev yapacak. Görevi sonrasında siyasete geri dönemeyecek.
Meclis soruşturmalarında yeter sayısı azaltılacak.
Cumhurbaşkanı veya Bakanlar Kurulu tek başlarına OHAL ilan etme yetkisine sahip olmayacak.
Sulh Ceza hakimliklerinin görev, yetki ve işleyişleri yeniden düzenlenecek.
Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının derhal uygulanacak. Tazminata yol açan hakim vs.den tazmin edilecek.
Hakimler ve Savcılar Kurulu yerine Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak iki ayrı kurul olacak.
Avukatlık mesleği güvence altına alınacak. Çoklu baro kaldırılacak.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin asgari 4’de 3’ü hukukçu olacak.
Yüksek Seçim Kurulu ve Sayıştay Anayasa’da yüksek mahkemeler olarak düzenlenecekler.
TRT ve AA yeniden yapılandırılacak. RTÜK de.
Medyada kartelleşmeyi engellemeye yönelik yasal tedbirler alınacak.
Kamu İhlali Kanunu revize edilecek.
Yerel yönetimlere daha çok yetki verilecek; genel bütçeden karşılanan vergi gelirlerinin payı artacak.
Kayyum uygulamaları son bulacak.
YÖK kaldırılıp öğretim üyelerinin rektörleri kendi seçmeleri sağlanacak.
Aşağıda tam metni bulabilirsiniz.