Kontrol ve Oluş – Gilles Deleuze (Toni Negri ile söyleşi)

Bence Félix Guattari ve ben Marksist olarak kaldık, belki iki farklı şekilde ama ikimiz de. Çünkü kapitalizmin ve onun gelişmelerinin analizini merkeze almayan bir siyaset felsefesine inanmıyoruz. Marx’ta bizi en çok ilgilendiren şey, kendi sınırlarını geri itmekten asla vazgeçmeyen ve onları her zaman daha geniş bir ölçekte yeniden bulan içkin bir sistem olarak kapitalizmin analizidir, çünkü sınır Kapital’in kendisidir.

Biyopsikopolitika: Toplum ve Birey Üzerine Marksist Bir Perspektif

Felsefede eleştirel teori temel bir öneme sahiptir. Eleştirel teorinin en önemli bileşenlerinden biri, kendi konumu ve tutumu üzerine düşünmektir. Bu, teorik çerçevenin içkin ve diyalektik bir eleştirisini gerektirir. Eleştirel teori ancak bu öz-düşünümsel yaklaşım sayesinde yeterli ve ilerici felsefi yorumlar sağlayabilir.

Adorno’nun aşırı sağ hakkında anladığı şey

Adorno, sağcı liderlerin sohbete katılmaya ikna edilebileceği gibi bir yanılsamaya sahip değildir. Böyle bir düşünce, İkinci Dünya Savaşı’nı yaşayan neslin kaşlarını çatmasına neden olurdu. Bunun yerine, aşırı sağ siyasetin sonuçlarına, yıkıcı yönlerine ve sonuçlarına açıkça işaret edilmesini öneriyor.

Hegel’in Mantık Bilimi (Büyük Mantık) üzerine kaba notlar – Raya Dunayevskaya (Çeviri)

“Gerçeklik ve Edimsellik arasındaki ayrımı kavramaksızın, Hegel’in felsefesi belirleyici ilkeleri bakımından anlamsızdır” – Herbert Marcuse

Raya Dunayevskaya’dan: Hegel’in FELSEFİ BİLİMLER ANSİKLOPEDİSİ – MANTIK Üzerine Notlar – 3 (SON BÖLÜM)

“Felsefi yöntem sentetik olduğu kadar analitiktir de… ancak bunun için kendi hayallerimizin ve görüşlerimizin sürekli küstahlığından uzak durma çabası gereklidir”

Raya Dunayevskaya’dan: Hegel’in FELSEFİ BİLİMLER ANSİKLOPEDİSİ – MANTIK Üzerine Notlar – 2

Nerede hareket varsa, nerede yaşam varsa, nerede herhangi bir şey gerçek dünyada hayata geçiriliyorsa, orada Diyalektik iş başındadır.

Raya Dunayevskaya’dan: Hegel’in FELSEFİ BİLİMLER ANSİKLOPEDİSİ – MANTIK Üzerine Notlar – 1

“Hayvanların, isteklerini tatmin etmek için gerekli malzemeleri toplamaktan başka yapacak bir şeyleri yoktur; insan ise tam tersine, isteklerini ancak gerekli araçları dönüştürerek ve adeta yaratarak tatmin edebilir. Böylece insan bu dışsal şeylerde bile kendisiyle uğraşır.”

Türkiye İşçi Partisi’nin Devrim Programı hakkında

Görüleceği gibi, TİP’in kendisini yeni bir soluk ve ses olarak sunmasının ötesinde Türkiye sosyalist hareketi tarihindeki içkin sorunları aşamayan, eskinin tekrarı bir siyasi oluşum olduğunu söylemek mümkün. Eskiyi pek bilmeyen ya da geçmişi unutan, unutturmak isteyen kesimlere hitap edebilir belki ancak varacağı sonuç konusunda iyimser bir tutum takınmak mümkün değil.

Herbert Marcuse – İsrail-Filistin sorunu üzerine (Jerusalem Post, 2 Ocak 1972)

Mevcut uluslararası koşullar altında, bu amacın gerçekleştirilmesi, zulme uğrayan veya zulüm tehdidi altında bulunan Yahudileri kabul edebilecek ve koruyabilecek egemen bir devletin varlığını gerektirmektedir. Nazi rejimi iktidara geldiğinde böyle bir devlet mevcut olsaydı, milyonlarca Yahudi’nin imha edilmesini önleyebilirdi. Böyle bir devlet, siyasi zulüm mağdurları da dahil olmak üzere zulüm gören diğer azınlıklara da açık olsaydı, o zaman daha da fazla hayat kurtarabilirdi.