Alman filozofun derslerinin belgelenmemiş transkriptlerinin kütüphanede bulunması ‘yeni bir Beethoven notası bulmak’ gibi
Category: Felsefe
CIA ve Frankfurt Okulu’nun Anti-Komünizmi (ÇEVİRİ)
Gabriel Rockhill* (orijinal makale https://thephilosophicalsalon.com/the-cia-the-frankfurt-schools-anti-communism/ adresinde yer almakta). Küresel Teori Endüstrisinin Temelleri Frankfurt Okulu eleştirel teorisi -Fransız teorisiyle birlikte- küresel teori endüstrisinin en gözde metalarından biri olmuştur. Birlikte, postkolonyal ve dekolonyal teoriden queer teoriye, Afro-pesimizme ve ötesine kadar şu anda kapitalist dünyadaki akademik pazara hakim olan teorik eleştirinin trend belirleyici biçimlerinin çoğu için ortak kaynak…
Foucault: Sahte Radikal – ÇEVİRİ
Gabriel Rockhill – makalenin orijinali için: https://thephilosophicalsalon.com/foucault-the-faux-radical/ Radikal Şifacı Batlamyus, tüm ampirik verileri merkezi, düzenleyici bir yanlış varsayımla, yani dünyanın merkezde olduğu varsayımıyla uyumlu hale getirmek için aşırı derecede karmaşık bir evren modeli inşa etmiştir. Michel Foucault, göreceğimiz gibi, çağdaş sosyal bilime benzer bir katkıda bulunmuştur. Başlangıçta görünürdeki materyalist titizliği, görünürdeki radikal tarihselciliği ve sözde…
Troçki ve Frankfurt Okulu (ÇEVİRİ)
Helmut Dahmer Platypus Review #80 (Ekim 2015). Telif hakları konusunda The Platypus Affiliated Society’ye başvurulması gerekmektedir. Tanrı gibi tapınılması gereken bir gerçekliğe saygısızlık, bugünün Avrupa’sında ‘Demir Ökçe’ altında daha iyi bir gelecek hazırlamak için hayatlarını tehlikeye atanların dinidir. – Max Horkheimer, Eylül 1939 (1) Max Horkheimer’ın etrafındaki arkadaş çevresinin yazı ve mektuplarındaki isim kayıtlarına baktığımızda,…
Engels’te Schelling’in Hegel eleştirisi ve Schelling’in Hegel eleştirisinin eleştirisi
Schelling, nihayetinde Romantizm akımının da etkisi olduğu düşünülebilecek bir biçimde felsefeyi dinin emri altına sokmuş, buna pozitif anlam yüklemiş ve aklın yoluyla devam eden felsefi uğraşlara negatif/olumsuz anlamı yükleyerek, her ne kadar felsefi aklı dini çerçevenin belirli bir oranda içinde taşıyacak olsa da bir anlamda Aydınlanmacı felsefenin çerçevesinden tamamen uzaklaşmıştır.
Slavoj’dan NATO salavatı
Dünyayı şu an için değiştirmek mümkün olmayabilir -sınıfsızlık ve sömürüsüzlük anlamında- ama doğru bir dünya yorumu yapılmadan da dünyanın sınıfsız-sömürüsüz hale gelmeyeceği de bir o kadar açık.
Hegel’de felsefenin başlangıcı
Hegel’in Mantık’ının başlangıcında bir hata olduğunu bildiren isimler arasında Engels, Kierkegaard, Adorno, Gadamer gibi pek tanınmış isimler de mevcut. Varlık iki türlüdür Hegel’de: a) Belirlenimsiz Varlık b) Belirlenimli Varlık. Belirlenimsiz Varlık tanımlanamaz. Yapılan her tanım onu belirlemeye yöneliktir ve onu Saf Varlık niteliğinden alıkoyar. Tanım nitelik atfetme olduğu için bu arılık/saflık ile ters düşer; bir…
MARX & ENGELS VE KOMÜNİST TOPLUM
Marx ve Engels’in Toplu Eserleri’nde “komünist toplum” (İngilizcesi “communist society”) sanıldığı kadar fazla yer almaz. Marx ve düşüncesini eleştirenlerde ise tam aksine ve baskın bir biçimde onların kapitalizm eleştirilerine odaklanmak yerine kendilerinin -eleştiride bulunanların- çoğunlukla anlamını dahi bilmedikleri komünist toplum eleştirisi mevcuttur. Bir başka deyişle, Marx’ın somut tahlillerine karşılık şu an için soyut bir toplumun…
Engels’den Conrad Schmidt’e mektup ve Engels’in Hegel okuma tavsiyeleri
Giriş Aşağıdaki mektup Marx ve Engels’in Toplu Eserleri’nin İngilizce basımının (Lawrence Wishart) 49. cildinin 285-288. sayfalarında yer alan ve Engels’in Conrad Schmidt’e yazdığı mektuptan Hegel ile ilgili olan bir bölümün (s. 286-287) Türkçeye çevrilmiş bölümü. Mektup 1 Kasım 1891 tarihli. Kısaca değinmek gerekirse, Conrad Schmidt Marx ve Engels’i erken dönemlerinden beri takip eden bir ekonomist…
İdealizmi dehasını gölgeleyen büyük filozof: Hegel üzerine
Bir deha olmasına rağmen adeta kendi kendini cendereye sokmuş diyebilirim Hegel için. Çünkü onun sistemi ‘kapanmak zorunda’. Haliyle billur gibi kavradığı ve analiz ettiği şey ve olguları adeta o Mutlak kapamaya feda etmiş.
Diyalektik üzerine kısa bir yazı
Günlük hayatımızda bir şekilde duymaya alışık olduğumuz ‘diyalektik açıdan bakarsak’ vesaire söylemlerin aslında sıkça diyalektik içermeyen argümanlardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Diyalektik gözlemlenmesi ötesinde başlı başına zor bir alan ve bu diyalektik hakkında mevcut söylemlerden ötürü örneğin Celal Şengör gibi pozitivist entelektüellerin de diyalektiği toptan yok sayma ve bilim dışı gösterme çabalarına tanık oluyoruz. Bunun arkasında yatan…
Lenin’in Çaresiz(!) Hegelciliği
Lenin’i yalnızca taktisyen, politika ustası gibi yansıtanlar ve bu yönlerini öne çıkaranlar doğruları fazla öne çıkarmaktalar belki ancak Lenin’in ilk paylaşım savaşı esnasında yaşadığı fikri bunalımı geri plana atmaya çalışma ve kaba materyalist bir düzlemde konuyu işleme hatasına düşüyorlar (kasıtlı veya kasıtsız).
Fuhuş, küfür ve post-modernist aydın nihilizmi*
Bu satırların yazıldığı anın başlangıcında 1 Avro 8,61 TL oldu. Avronun aşırıya gittiğini söyleyebilir hatta onun bu anlamda fuhuş yaptığı gibi bir tespitte bulunabiliriz. Açayım biraz. Geçenlerde dili pek pak(!) Abdurrahman (Dilipak) adlı İslamcı yazar, İstanbul Sözleşmesi’ni savunanların fahişe olduğunu iddia etti. Madem ki İslami ıstılahlardan yola çıktı, kaçmayalım; kendi kulvarında ona yazalım. Deplasmanda oynamak…
(ÇEVİRİ)* Slavoj Zizek: Kendilerini hor görme pratiği içinde olan politik doğrucu beyazlar, ırkçılığı sona erdirme mücadelesine HİÇBİR katkıda bulunmuyorlar*
Suçluluğumuzdan sapkın bir şekilde zevk almak (ve böylece gerçek kurbanları korumak) yerine, aktif dayanışmaya ihtiyacımız var: suçluluk ve kurbanlık bizi hareketsizleştiriyor. Yalnızca hep birlikte, kendimize ve birbirimize karşı sorumlu yetişkinler gibi davranarak ırkçılığı ve cinsiyetçiliği yenebiliriz.
Hallac-ı Mansur’u daha iyi anlamak
Destanlaşmış bir karakter Mansur; fazlası ile de hak ediyor bunu. Gençliğimden beri kesintilerle de olsa fikirsel hayatımda belli bir yeri olan bir düşünür, mistik ve eylem adamı. Hayatına mal olan yola gidişi de fikirlerinin pratikte yer bulması ve siyasi arenada çalkantılara yol açması. Sevdiğim, değer verdiğim insan Abdurrahman Aydın’ın Yeni Özgür Politika’da 22 Mayıs 2020’de…