Marx’ın, Engels’in toplumsal gelişim ve komünist toplum betimlemeleri de çok farklı değil aslında. İlkel komünal ve sınıfsız bir toplum tecrübesi yaşayan toplumların tekrardan aynı koşula gelmesinin öngörülmesi ve hayata geçirilmesi için eylemdir öğretinin özünde yer alan hususlar. Başka bir deyişle bir dönem bilinçsiz bir şekilde sınıfsız yaşayan, yeryüzü cenneti gibi bir ortama bu sefer bilinçle geri dönmenin yoludur öğretileri. Tabi, bu geri dönüşün tanrısal, öteki yaşamdan arınmış bir halidir
Category: Felsefe
Corona virüsü ve komünizmin yeniden icadı(!)
Bugün ise devlet babanın adı yeniden gündemde. Dünyamızı sarsan Corona virüsü ile ilgili her cenahta süregiden kaygı ve tartışmalarda devletin insanlar ve toplum yapısında oynadığı rolü görmek mümkün. Derdim her cenahı incelemek değil. Durumu, daha çok önem verdiğim düşünürler ve siyasi görüşler bağlamında değerlendireceğim.
‘Öteki’ hakkında
Twitter fazla kullanmıyorum; daha çok takip etmek amacıyla açtığım bir hesabım var. Fena da olmadı zira bir sürü haber ve bilginin kısa başlıklarını izlemek ve bunlara ulaşmak mümkün oluyor. Tabii bu arada sosyal medya kullanımını eleştiren insanların da hakkını vermek gerekebiliyor çünkü kullananların psikolojik durumu, toplumsal şizofreniyi yansıtır seviyelerde seyrediyor. Levent Gültekin’in Tweet’ine denk geldim…
Byung-Chul Han’ın ‘Psikopolitika’sı üzerine
Bu yazımı Byung-Chul Han’ın nihayet Türkçe çevirisi yapılan Psikopolitika kitabına ayırdım. Aslında bugünlerde yükselen ırkçılığı ve kendini masumane(!) bir şekilde dayandırmaya çalıştığı üst-kimlik tanımını tartışmak istiyordum ama hem bu konuda güzel yazılar zaten yazıldı ve belki de bilinçötemde bir nefes alma ihtiyacı oluştu. Byung Chul Han’ın kitabının çevrilmesi bir kazanım; emeği geçen herkese (Metis Yayınları’na, eseri tercüme…
Anneleri yarıştırmak(!) ya da ayrıştırmak mıdır çözüm?
Türkiye’deki insan hakları ihlalleri yükselirken, 50 yaşına merdiven dayadığım bu günlerde, siyasi iktidarın yapılmaması gereken her şeyi yaptığına tanık olmak, bu anlamda çocukluk evresi yaşatıyor belki de. ‘Çocukluk evresi’ demem, bilinç ile alakalı bir husus değil; daha önce bu kadar ucuzca popülist bir politika izlenmesine ülkesel boyutta şahit olmamaktan kaynaklanıyor. Devletlerin, siyasi iktidarların baskı araçları…
Yayında…
14 Temmuz 2019…